Bu nedenle giriş yaparken güncel adresini bulmanız veya diğer yöntemleri kullanmanız gerekir. Diplomatik pasaport sahiplerinin yurtiçi giriş ve çıkışlarda (ihbar olmadıkça) kendilerinin ve eşyalarının aranmaması gerçeğinden hareketle yurtiçine giriş ve çıkışlarda kara para, silah ve uyuşturucu gibi hususlarda aranmama imkânından Ömer Lütfü TOPAL’ın da istifade etmiş olabileceği düşünülmektedir. Bu haber üzerine Sami HOŞTAN derhal olay yerine gitmek için harekete geçmiş ve durumu ortağı Ali Fevzi BİR’e de bildirmiş ve Susurluk’a gitmek üzere İstanbul Boğaz Köprüsü çıkışında buluşmuşlar ve orada karşılaştıklarında “Abdullah’ı kaybettik” diye birbirlerine sarılmışlar ve oradan hareketle Susurluk Devlet Hastanesine gitmişlerdir. 2- Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış’ın imzası ile Adalet Bakanlığına gönderilen 29.11.1996 tarih ve A.01.1.GEÇ/3 sayılı yazıda; Komisyonun görev alanına giren Ömer Lütfi Topal Söylemezler Çetesi, Tevfik Ağansoy, Susurluk Olayı, 1978 Bahçelievler Katliamı, Abdi İpekçinin öldürülmesi ile ilgili tahkikat dosyalarının komisyona acilen gönderilmesinin istenildiği incelenmiştir. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığının 6.03.1997 tarih ve 0258 sayılı yazısı ekinde 11 klasörden oluşan soruşturma raporunun birer örneğinin gönderildiği, raporun konumuza ilişkin olarak, (B) bölümünde Susurluk’ta meydana gelen trafik kazası ile ilgili genel açıklamaların Mülkiye Müfettişlerince, Polis Müfettişlerince yürütülen soruşturmaların açıklanmış, Cumhuriyet Başsavcılıklarınca yürütülen çalışmalar irdelenmiştir.
Adı geçen şahsa İçişleri Bakanlığınca Hususi Damgalı Pasaport tanzim edildiğine dair herhangi bir bilgiye rastlanmadığı belirlenmiştir. Şöyleki; Emniyet Amiri, Başkomiser ve Komiser rütbelerinde birçok Emniyet mensubu muhtelif suçlardan muhtelif tarihlerde İstanbul Emniyet Müdürlüğünde gözaltına alınarak sorgulamaları yapıldığı halde (hatta bir bölümü orada suimuameleye maruz kaldıklarını iddia etmişlerdir.) Emniyet Genel Müdürlüğü veya İçişleri Bakanlığının bu kişiler hakkında yapılan işlemler ile herhangi bir şekilde ilgilenmedikleri ve ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü nezdinde de herhangi bir araştırmaya kalkışmadıkları, zaten bu olayda Emniyet Genel Müdürü’nün de devre dışı bırakıldığı ve kendisine herhangi bir bilgi verilmediği anlaşılmıştır. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Diyarbakır ve Ankara DGM. Kiralama işlemlerinden sonra, Emperyal şirketinin, her bir otelin talih oyun salonu için Turizm Bakanlığından ayrı ayrı “Talih Oyunları İşletme İzni” aldığı anlaşılmaktadır. Bu savunmaya rağmen, sanıklar Çetin, Metin ve Ergün’ün gezmek amacıyla aldıklarını söyledikleri arabayla Mersin’den Bodrum’a kadar gitmeleri üstelik aracın olayda iki gün önce sanık Yusuf KAYAPINAR’a sanık Ahmet KARA’nın kabulü ile verilmesi ve yukarıda belirtilen Ömer Lütfi TOPAL ile maktül arasındaki görüşme sonucunda maktülün haleti ruhiyesi, otelin masrafları konusunda anlaşmazlık çıkmış olması karşısında eylemin taammüden adam öldürmek şeklinde gerçekleştiğini ortaya çıkarmaktadır. Aksine, bu kişiler arasındaki büyük menfaat ilişkileri bulunduğunu göstermektedir. Ancak, dosyada mübrez bu fotoğrafların incelenmesinde, konaklayan kişilerin Sami HOŞTAN ve aile efradı oldukları görülmekle beraber gerek rezervasyonunun gerekse faturaların Mehmet bahis şeker oyunu ÖZBAY (Abdullah ÇATLI) adına düzenlenmiş olduğu görülmüş ve bu husus Sami HOŞTAN ve Abdullah ÇATLI arasındaki ilişkilerin başka bir göstergesi olmuştur.
En yeni slot siteleri
Başbakanlık Teftiş Kurulunun 09.01.1997 tarihli raporuna esas teşkil eden belgeler ve İstanbul DGM C.Başsavcılığınca Emniyet Genel Müdürlüğünden celbedilip, cevabi yazı ve belgelere göre; Sedat Edip BUCAK’ın korunması için İl Koruma Kurulu sadece bir polis memuru görevlendirilmesini uygun görmüş ve bu karar, merkez koruma kurulunca da yeterli görülerek onaylandığı halde 06.08.1996 günü Sedat Edip BUCAK’a dördü İstanbul’da, ikisi İzmir’de görev yapan 6 polis memurunu (Ayhan ÇARKIN, Oğuz YORULMAZ, Ercan ERSOY, Mustafa ALTINOK, Enver ULU, Ö.KAPLAN) tahsis edilerek tayinlerinin yapılması, bu kişilerin derhal koruma görevlerine başlamayıp üç aylık bir dönem içerisinde ayrı ayrı göreve başlamalarının KORUMADA ACİLİYET OLMADIĞINI ortaya koyması, Sedat Edip BUCAK’ın yazılı talebinin bir gün sonrası olan 07.08.1996 günü yapılması, bu korumalardan üçünün Ömer Lütfi TOPAL’ın öldürülmesi ile ilgili olarak gözaltına alınan kişiler olması ve birinin de (Ö.KAPLAN) bu kişiler lehine tanıklık yapan kişi olması, ayrıca bu memurlardan Oğuz YORULMAZ’ın Özel Harekat Daire Başkanvekili İbrahim ŞAHİN’in İstanbul Asayiş Şube Müdürü Yardımcısı olduğu betkolik giriş dönemde koruması olması, daha sonra Hüseyin KOCADAĞ’ın koruması olması, bilahare yine Ankara’da İbrahim ŞAHİN’in koruması olması, daha sonra da Sedat Edip BUCAK’ın koruması olması ve bu dönemlerde gerek Oğuz YORULMAZ’ın gerekse diğer polis memurlarının Ömer Lütfi TOPAL’ın ortakları olan Sami HOŞTAN ve Ali Fevzi BİR ile, Sedat Edip BUCAK ile İbrahim ŞAHİN’in yanına gidip gelirken tanıdıklarını açıkça beyan etmeleri bir bütün olarak nazara alındığında, bu korumaların özel olarak Sedat Edip BUCAK’ın yanında toplandıklarını göstermektedir.
Dönemin Kuvvet Komutanları Aytaç Yalman, Özden Örnek ve İbrahim Fırtına‘nın, yukarıda açıkça izah edildiği üzere, görev yaptıkları dönemde “askeri müdahaleye zemin hazırlama” yönünde diğer şüpheliler ile birlikte hazırlanan plan ve eylemlere iştirak ettikleri, ancak 2004 yılı Ağustos ayında Mehmet Şener Eruygur’un emekli olmasına müteakip, bu yönde herhangi bir çalışma ve eylemleri tespit edilemediğinden, adı geçenlerin bu döneme ilişkin eylemleri ile ilgili soruşturma evrakı tefrik edilmiştir. Bu konu irdelenebilir” “Erkan Mumcu bu günlerde kendine verilen özel desteklerle kamuoyunda ANAP ile ilgili aykırı çıkışlar planlıyor ve kendine zemin bulmaya çalışıyor. Ve sonraki toplantılara bunlar(Erkan Mumcu kasdediliyor) da çağırılmalıdır” “Recep Tayyip Erdoğan'ın da önü kesilmelidir. Recep Tayyip ERDOĞAN, TBMM Başkanı Bülent ARINÇ, Dışişleri Bakanı Abdullah GÜL, İçişleri Bakanı Abdulkadir AKSU, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇELİK, Genel Başkan Yardımcısı Dengir FIRAT, Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki ERGEZEN, Başbakanın Danışmanları, 1.Danışman (isim belirtilmemiş), 2.Danışman Cüneyd ZAPSU, 3.Danışma (isim belirtilmemiş), 4.danışman (isim belirtilmemiş), Namık … Tayyip askerden bağımsız diye eleştiriyorsunuz siz de olsanız aynısını yapmaz mısınız? Ya da kendileri bağımsız olur, siz tercih edin diyorlar. Nasıl tercih edildi. Zor oldu.Nitekim, Susurluk İlçesi civarında meydana gelen malum trafik kazasında birarada bulunan kişiler, bunların yanlarında taşıdıkları silahlar ve belgeler ile bu kişilerin, iddianamede isimleri zikredilen diğer kişilerle ilişkilerinin boyutları ve yine yukarıda izah ve ifade edilen bir kısım olaylar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Susurluk kazasında birarada bulunan kişilerin yukarıda ifade edilen şekilde, yasadışı eylemlerinden birinin daha hazırlık hareketlerine başladıklarını göstermektedir. Susurluk kazası olarak Türkiye’nin gündeminde yer alan olayların, ülke genelinde tüm yönleriyle aydınlığa kavuşması ve olaylarda yeni casino slot siteleri iştiraki olan başka kişilerin de varlığının belirlenmesi için, Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığınca tahkikatı sürdürülen Ö.Lütfi Topal’ın öldürülmesi olayı, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığınca tahkikatları sürdürülen Tarık Ümit’in kaybolması ve İran Uyruklu Asker Smitko-Lasem Ecmaili’nin öldürülmesi olayları, Sapanca Cumhuriyet Başsavcılığınca tahkikatı sürdürülen Behçet Cantürk ve arkadaşlarının öldürülmesi olayı, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca tahkikatı sürdülen Mehmet Ali Yaprak’ın kaçırılması olayı, İstanbul DGM. Adli soruşturmalar devam etmekte olup trafik kazası ile ilgili dava Susurluk Asliye Ceza Mahkemesinde derdesttir. Zaten, bu olaylarda adı geçen ve halen firarda olup yakalama ve gıyabi tutuklama kararları ile aranan bir kısım sanıklar ile bu olaylara ilişkin bir kısım ihbar ve iddialarla ilgili tahkikat halen İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığınca sürdürülmektedir. Bu durum, adı geçen kişilerin, yanlarında koruma olarak bulundurdukları kişilerle birlikte, yasalara aykırı silahlı bir eylem hazırlığında bulundukları kanaatini oluşturmuştur. Mehmet Ağar’ın Emniyet Genel Müdürü olarak görevli olduğu tarihte, yukarıda Yaşar Öz olayında izah edilen fiil ve hareketi ile görevini suistimal ettiği sonuç ve kanaati oluşmuştur. Abdullah Çatlı’nın üzerinde bulunan ve yukarıda ayrıntıları izah edilen sahte belgeler, Abdullah Çatlı (Mehmet Özbay sahte kimliği ile) ve Yaşar Öz adına düzenlenen silah taşıma izin belgeleri ve hususi yeşil pasaportlarında yine, Mehmet Ağar’ın Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemlerde ve onun bilgisi ve talimatı doğrultusunda düzenlenerek, bu belgelerle, devlet tarafından aranan ve birçok yasadışı eyleme katılmış oldukları saptanan kişilerin kolaylıkla silah taşımaları ve kolaylıkla yurtdışına çıkış ve dönüşleri sağlanarak çeşitli imtiyazlarla donatılmış oldukları anlaşılmıştır.
Bahsegel
Sinan Aygün’den ele geçirilen dokümanlar içersinde, Üzerinde “Sinan Aygün’e Ait Özel 12 “ ibarelerini yazılı olduğu dosya içerisinde; Yine aynı klasör içerisindeki gömlek dosya içerisinde; Tansu Çiller ile bir dönem çok değerli bir büyüğünün işareti ile devlet için çalıştığını, Ankara Bilkent Çamlık Sitesi Sülün Sokakta ki villada sayısız toplantılarının olduğunu, Afganistan ve İran kaynaklı eroin geçişinin Türkiye üzerinden olduğunu, o dönem için ekonomik yönden sıkıntıda olan Türkiye’nin eroin geçişini Türkiye’den olması halinde en az 20 milyar doların ülkeye gireceğini, Mehmet … Ergenekon Terör Örgütü üyesi şüphelilerin TSK’ da görev yaptıkları dönemde, TSK’nin askeri müdahaleye zemin oluşturmak için çalışma ve planlar yaptıkları, bunu yukarıda da açıkça belirtildiği şekilde eyleme döktükleri, bu eylem ve faaliyetlerinin yine örgütün amacına uygun olarak emekli olduktan sonra sivil hayatta da devam ettirdikleri, kısacası faaliyetlerini, yakalandıkları tarihe kadar sürdürdükleri, bu nedenle planların yapılıp uygulama konulduğu dönem olan 2003-2004 yıllarında yürürlükte bulunan765 sayılı Yasanın 147. maddesinin somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, temadi eden eylemlerinin TCK’nun 311,312 maddeleri kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır. Yukarıda tafsilatlı olarak anlatıldığı üzere ,şüphelilerin, asker veya emekli olduğu dönemlerde TSK’nin müdahalesi için yaptıkları planlar ,uyguladıkları stratejiler ve planların eyleme dönüştürülmesi ile TCK.311ve 312 maddelerinde belirtilen suçların tamamlanmış olduğu sonucuna varılmıştır. Tüm belgeler incelendiğinde, şüpheliler Mehmet Şener ERUYGUR ve Hurşit TOLON’un görev yaptıkları dönemde, http://gamesonlinetr.online/?p=casibom-guncel-giriş mevcut hükûmeti silah zoru ile devirip devlet idaresini ele geçirmek için planlar yaptıkları ve bu planlarını uygulamaya koydukları, fakat Genelkurmay Başkanı Hilmi ÖZKÖK’ün demokratik tutum ve davranışlarından dolayı kendileri için çok ciddi bir engel olduğunu düşündükleri ve öncelikli plan olarak Genelkurmay Başkanı Hilmi ÖZKÖK’ü istifa ettirmeyi daha sonra, Aytaç YALMAN’ın geçici olarak Genelkurmay Başkanlığına getirmeyi kısa bir süre sonra Aytaç YALMAN’ın da görevi bırakmasının sağlanarak, ERGNEKON terör örgütü yöneticisi şüpheli Ahmet Hurşit TOLON’un KKK'na , Mehmet Şener ERUYGUR’un ise Genelkurmay Başkanlığına getirmeyi planlandıkları, bu amaçla Hilmi ÖZKÖK’ün istifa ettirilmesi için ciddi çalışmalar başlattıkları tespit edilmiştir.
Related Articles:
http://trgamecasino.online/?p=74451467 sweet & sour canlı rulet
Bir yanıt yazın